Günümüzde şehirlere baktığımızda fonksiyonlarına göre çeşitli gruplandırmalar yapıldığını görüyoruz. Şehirlerin ticaret,liman,eğitim ve turizm şehri gibi çeşitli başlıklar altında toplandığını görüyoruz. Bu gruplandırmaların yapılmasında tabiki çok çeşitli roller söz konusu. Ben bu yazımda şehirlerin eğitim yönünü;özellikle de üniversitelerin şehirleşme içindeki rolünü incelemeye çalışacağım.
Üniversitelere baktığımızda ülkeye,özellikle de bulunduğu şehre birçok yönden katkı sağladığını görmekteyiz. Özellikle de şehirlerin sosyo-ekonomik faliyetlerinin gelişmesinde büyük paya sahip üniversiteler. Sosyo-kültürel faaliyetlerin artması ise şüphesiz ki o kentin ekonomik yönden kalkınmasını sağlıyor. Fakat bu şeylerin olması için şehirlerin bu yükü taşıyacak altyapısının da olması son derece önemli. Öğrencilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacak yurt,kafe,avm gibi yapılar olması önemli bir faktör . Üniversiteler diğer yönden baktığımızda bilimsel ve teknolojik yönden bazı koşulları hazırladığı için şehirde öğrencilerin yararlanabilecekleri fabrikalar,teknoloji merkezleri ; önemsiz gibi görünse bile fiber altyapısı olması gerekiyor.
Bir ülkede eğitimin iyi bir sonuç doğurabilmesi şüphesiz üniversite dediğimiz üst düzey kurumların var olması ile mümkündür.Üniversiteler ülkelerin ve şehirlerin iktisadi büyüme ve gelişmesinde önemli bir paya sahiptirler.Burada büyüme ve gelişmenin kelime anlamına baktığımızda şu sonuca varırız. Büyüme zaman içinde mal ve hizmet miktarı üretimde artış olmasıdır. Gelişme ise büyümenin yanında sosyo-kültürel yapının da değişmesi anlamını taşıyor.Her bir üniversite yaptığı tüketim ve yatırım harcamaları ile dolaylı ve doğrudan kent ekonomisine katkıda bulunur. Harcamalar yoluyla kente giren para kent içerisinde el değiştirerek gelir,istihdam ve yatırım anlamında çoğalan bir etki doğurur.(Steele ,1969)

Bir ülkede eğitimin iyi bir sonuç doğurabilmesi şüphesiz üniversite dediğimiz üst düzey kurumların var olması ile mümkündür.Üniversiteler ülkelerin ve şehirlerin iktisadi büyüme ve gelişmesinde önemli bir paya sahiptirler.Burada büyüme ve gelişmenin kelime anlamına baktığımızda şu sonuca varırız. Büyüme zaman içinde mal ve hizmet miktarı üretimde artış olmasıdır. Gelişme ise büyümenin yanında sosyo-kültürel yapının da değişmesi anlamını taşıyor.Her bir üniversite yaptığı tüketim ve yatırım harcamaları ile dolaylı ve doğrudan kent ekonomisine katkıda bulunur. Harcamalar yoluyla kente giren para kent içerisinde el değiştirerek gelir,istihdam ve yatırım anlamında çoğalan bir etki doğurur.(Steele ,1969)
Ülkemizdeki üniversitelerin kuruluş tarihlerine baktığımızda İstanbul Üniversitesi nin ilk sırada geldiğini görüyoruz.Anadolu'da kurulan ilk üniversite ise Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi(1955).1955 yılında Trabzon'un şehirleşmesi ve sosyo-ekonomik yapısı bu üniversitesinin yükünü kaldıracak durumda değildi. Fakat bu üniversitenin kurulması ile birlikte her anlamda birbirleriyle etkileşerek bu durumun ortadan kaldırmaya çalışıldığı sonucuna varılabilir. Sonraki dönemlerde bazı sivil toplum örgütlerinin,kamu kurum ve kuruluşlarının ve iktidar partisinin çalışmalarıyla birlikte her ile bir üniversite kuruluyor.Bu da şehirlerin ekonomisine olumlu katkı sağlıyor günümüzde.
Genel bir sonuç çıkarırsak üniversitelerin 3 temel fonksiyona sahip olduğunu görüyoruz.
*Toplumun ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirmek
*Toplumsal gelişmeye yön vermek
*Gelişmeye engel olan faktörleri ortadan kaldırmak(Karakoç,1996-Hatipoğlu,1995)
Sonuç olarak üniversitelerin şehirlere çok büyük katkıları olduğu aşikardır.Bu yüzden bu şehirlerin üniversite altyapısını barındıran şekilde sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş olma zorunluluğu gerçeği ortaya çıkıyor
Genel bir sonuç çıkarırsak üniversitelerin 3 temel fonksiyona sahip olduğunu görüyoruz.
*Toplumun ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirmek
*Toplumsal gelişmeye yön vermek
*Gelişmeye engel olan faktörleri ortadan kaldırmak(Karakoç,1996-Hatipoğlu,1995)
Sonuç olarak üniversitelerin şehirlere çok büyük katkıları olduğu aşikardır.Bu yüzden bu şehirlerin üniversite altyapısını barındıran şekilde sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş olma zorunluluğu gerçeği ortaya çıkıyor
Yorumlar
Yorum Gönder